Geçtiğimiz cuma günü, Amerika’dan Türkiye’ye gelen başarılı Türk girişimci Aykut Karaalioğlu, İstanbul’daki önemli kuluçka merkezleri ve girişimcilik kurumlarına kapsamlı bir ziyaret gerçekleştirdi.
Silikon Vadisi’nde edindiği tecrübeleri Türkiye girişimcilik ekosistemiyle buluşturmayı amaçlayan Aykut Karaalioğlu’na; Easyapp kurucusu Enes Zahid Urhan, UserGuiding kurucu ortağı Osman Koç, upcorn kurucusu Mert Can Orhan ve Dark Bucket kurucusu İlkay Kaya da eşlik etti.
Gün boyunca yapılan ziyaretler, yalnızca bilgi alışverişi değil; aynı zamanda potansiyel iş birlikleri için de ilham verici bir zemin oluşturdu.
Aykut Karaalioğlu ile geçirilen bir gün, bizlere sadece Silikon Vadisi’nin dinamiklerini değil, aynı zamanda dünyaya daha geniş bir pencereden bakmayı da öğretti.
Easyapp Ofisinde Kahvaltı ile Başlangıç
Ziyaretin ilk durağı saat 10:00’da Easyapp’in Anadoluhisarı’ndaki ofisi oldu. İstanbul Boğazı manzaralı bu sıcak buluşmada, hem tanışmalar gerçekleşti hem de girişimcilik vizyonları paylaşıldı.
Easyapp ofisinde yapılan sohbet, yalnızca sıcak bir karşılama değil; aynı zamanda mobil uygulama ekosistemine dair farklı bir perspektif sunan verimli bir fikir alışverişiydi. Easyapp’in gelecek planları üzerine yapılan paylaşımlar, katılımcılara no-code teknolojilerinin sunduğu yeni olanakları gösterdi.

Easyapp ofisinde gerçekleşen sohbetlerden biri de ürün dünyasının en önemli kavramlarından biri olan “aha moment” üzerineydi. Özellikle mobil uygulama geliştirme süreçlerinde, kullanıcıların bir ürüne neden bağlandığını anlamak için bu anı tespit edebilmek büyük bir fark yaratıyor.
“Aha moment”, bir kullanıcının ürünü ilk kez gerçek anlamda anladığı, değerini hissettiği ve kullanmaya devam etme kararı verdiği o sihirli andır. Easyapp’in geliştirdiği kodsuz mobil uygulama platformu, kullanıcıya teknik bariyer olmadan hızlıca üretme özgürlüğü sunduğu için, aha moment genellikle ilk prototipin birkaç dakika içinde hazırlandığı o anlarda yaşanıyor.
Aykut Karaalioğlu da bu kavrama özellikle dikkat çekerek, bir ürünün başarısının yalnızca teknolojisinde değil, kullanıcıyı ne kadar hızlı ve etkili bir şekilde “ikna ettiği” noktada saklı olduğunu vurguladı. Katılımcılar arasında yapılan paylaşımlar, her girişimcinin kendi ürünündeki bu kritik anı keşfetmesi gerektiği yönünde ortak bir bilinç oluşturdu.
“Kullanıcının ürünün değerini fark ettiği ‘aha moment’ ne kadar erken yaşanırsa, ürüne bağlılık o kadar hızlı oluşur.”
Bu sohbet, yalnızca bir fikir alışverişi değil; kullanıcı deneyimi tasarımına dair temel bir farkındalık anıydı.
Etkinliğin medya partneri olan upcorn, gün boyunca yapılan çekimleri yakın zamanda @upcornco Instagram hesabında yayınlamaya hazırlanıyor.
TOBB İstanbul Genç Girişimciler Kurulu Ziyareti

Saat 12:00’de TOBB İstanbul Genç Girişimciler Kurulu (İGGK) ziyaret edildi. İcra Komitesi Başkanı Hasan Bünül ile yapılan toplantıda, Türkiye’deki genç girişimcilerin desteklenmesi, kurumsal altyapıların güçlendirilmesi ve diaspora girişimcilerle bağ kurulması üzerine fikir alışverişi yapıldı.
BTM’de Global Perspektifli Buluşma
Öğleden sonra saat 14:30’da heyet, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM)’ni ziyaret etti. Genel Müdür Dr. Önder Kul ve Yatırımcı İlişkileri Direktörü Berat Ali Yavuz ev sahipliğindeki toplantı, farklı coğrafyalarda girişimcilik deneyimi edinmiş isimleri bir araya getiren değerli bir buluşmaya dönüştü.

Yurt dışında teknoloji alanında faaliyet gösteren Türk profesyonellerin Türkiye ile bağlarının güçlendirilmesi, toplantının öne çıkan başlıklarından biriydi. Bu bağlamda, Aykut Karaalioğlu’nun kurucusu olduğu “Turkish in Tech” topluluğu, uluslararası alanda kurduğu güçlü yapı ve etkili topluluk kültürüyle büyük takdir topladı. BTM yetkilileri de bu alanda doğrudan etkileşim kurmak istediklerini belirterek, Turkish in Tech ile olası bir iş birliğinin kapısını araladılar.
Toplantıda ayrıca, Türkiye’deki sanayici ve iş dünyası temsilcilerinin teknoloji girişimlerine artan ilgisi de dikkat çekti. Geleneksel sektörlerde deneyim kazanmış yatırımcıların, bilgi ve kaynaklarını genç girişimcilerle paylaşma isteği; sermaye ile inovasyonun kesiştiği yeni bir dönemin işareti olarak yorumlandı.

Son olarak, Aykut Karaalioğlu’nun “globalde kazan, yerelde besle” stratejisi, toplantıya damgasını vuran vizyonlardan biri oldu. Amerika’da kurduğu başarılı girişimin ardından Türkiye’ye dönerek ekosistemi beslemenin en sürdürülebilir yol olduğunu ifade eden Karaalioğlu, bu yaklaşımın sadece finansal değil; bilgi, network ve kültürel birikim açısından da büyük bir değer transferi sunduğunu vurguladı.
Easyapp kurucusu Enes Zahid Urhan ve UserGuiding kurucu ortağı Osman Koç da bu stratejiyi desteklediklerini belirterek, kendi girişimlerinde de benzer bir yaklaşımı benimsediklerini ifade ettiler. Bu ortak bakış açısı, diaspora girişimciliğinin Türkiye girişimcilik ekosistemine sağlayabileceği katkının somut bir göstergesi olarak öne çıktı.
İTÜ 1773 Teknopark ve Ginova Ziyaretleri
Saat 16:00’da heyet, İTÜ 1773 Teknopark’ı ziyaret ederek Genel Müdür Prof. Dr. Bülent Güloğlu ile bir araya geldi. Teknoparkın sunduğu inovasyon altyapısı, girişim destek programları ve üniversite-sanayi iş birlikleri detaylı şekilde ele alındı.

Ziyaret, yalnızca bir tanıtım değil; aynı zamanda farklı sektörlerden gelen paydaşların doğrudan birbirini tanıdığı ve bilgi alışverişinde bulunduğu değerli bir buluşmaya dönüştü. Toplantıya;
- İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Orhan Albayrak
- Vizyoner 100 platformundan Mustafa Saka
- Arı Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş
- İTÜ Çekirdek yöneticileri Dr. Yunis İsmayıl ve Oğuzcan Çobanoğlu
- 1,618 AGENCY Başkanı Sefa Karahan
- BTS Grup’tan Burak Çevik ve Büşra Akata
katıldı. Katılımcılar, kendi sektörlerindeki güncel gelişmeleri ve deneyimlerini paylaşarak; teknoloji, yaratıcı endüstriler, sanayi, kamu ve özel sektör temsilcileri arasında çok yönlü bir etkileşim zemini oluşturdu.
Bu buluşma, farklı alanlardan gelen profesyonellerin aynı masa etrafında buluştuğunda nasıl zengin ve ilham verici diyaloglar ortaya çıkabileceğini bir kez daha gösterdi.
Günün Finali: İTÜ Arı Teknokent
Saat 17:00’de gerçekleşen İTÜ Arı Teknokent ziyaretiyle programın son durağına gelindi. Türkiye’nin en köklü ve en etkin teknoparklarından biri olan Arı Teknokent’te, girişimcilere sunulan altyapı olanakları, global bağlantılar ve destek mekanizmaları hakkında kapsamlı bilgi alındı.

Ziyaret sırasında, Osman Koç ve Aykut Karaalioğlu, global pazarlara açılmak isteyen girişimciler için Arı Teknokent’in sunduğu fırsatların ne kadar değerli olduğunu vurguladılar.
Karaalioğlu özellikle, Türkiye’de bu tür imkanların geçmişte daha erişilebilir olması halinde kendi yolculuğunun da farklı gelişebileceğini belirterek şu çarpıcı ifadeyi kullandı:
“Zamanında bu fırsatları Türkiye’de yakalayabilseydik, belki de sıfırdan Amerika’ya gitmemize hiç gerek kalmazdı.”
Enes Zahid Urhan ise, geçmişte bu desteklerden yararlandığını ve Easyapp’in globalleşme sürecinde İTÜ’nün sağladığı altyapının kendisine büyük katkı sağladığını dile getirdi.
Bu sohbetler, İTÜ Arı Teknokent’in yalnızca bir teknoloji üssü değil, aynı zamanda Türkiye’den dünyaya açılmak isteyen girişimciler için stratejik bir kalkış noktası olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Sadece Ziyaret Değil, Geleceğe Yatırım
Bu özel gün, sadece bir dizi kurumsal ziyaret değil; Türkiye ile dünyanın farklı noktalarındaki girişimcilerin aynı masa etrafında buluştuğu, vizyonların paylaşıldığı ve yeni yolların çizildiği bir deneyime dönüştü.
Amerika’dan gelen bir girişimcinin Türkiye’deki ekosistemle yeniden bağ kurması, geçmişte verilen emeklerin nasıl değerli karşılıklar bulabildiğini gösterdi.
Farklı disiplinlerden gelen kurucular, yöneticiler ve vizyonerler; birlikte üretmenin, paylaşmanın ve Türkiye’yi teknoloji dünyasında daha görünür kılmanın heyecanını taşıyordu.
Enes Zahid Urhan, Aykut Karaalioğlu ve Osman Koç gibi global başarı hikayelerine imza atmış Türk girişimcilerle bir gün geçirmek bana şunu çok net gösterdi:
“Bir Türk bakış açısıyla globalde işler yapmak, düşündüğümüzden çok daha değerli ve mümkün.”
Bu potansiyeli bir fırsat olarak görüp harekete geçtiğimizde, yalnızca bireysel başarılar değil, toplu etki yaratan girişimler ortaya koyabiliriz.
Bir araya geldiğimizde milyar dolarlık değerler yaratmak hayal değil; doğru vizyon, doğru ortaklık ve birlikte üretme kültürüyle ulaşılabilir bir gerçek.