3D yazıcı ile et üretmek, gelecek nesillerin et ihtiyacını rahat bir şekilde karşılaması için oldukça önemli bir faktör olacak. Doğamızın korunması, gün geçtikçe daha da önemli bir hal alıyor. Karbon salınımının azaltılabilmesi için de yenilikçi teknolojiler geliştiriliyor. Bu çalışmalar arasında yapay et teknolojileri de kendine önemli yer buluyor. Yapay etlerin bir de 3D yazıcılarla üretildiğini düşünsek sizce nasıl olur? Bu gerçek çok yakında bizleri bekliyor.
Doğal ete alternatif olarak geliştirilen yapay etler için birçok insan önyargılı olsa da gelişim süreci tüm hızıyla devam ediyor. ABD Tarım Bakanlığı (USDA), ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanan iki şirkete hücre kültürlü et üretimi için ilk onayını verdi. Good Meat ve Upside Foods, Singapur’dan sonra ABD’de de hizmet vermeye başladı. Laboratuvar ortamında üretilen tavuk etleri, ABD’deki seçkin restoranlarda satılmaya başlandı.
3D yazıcı ile et üretmek (laboratuvarda yetiştirilen ya da diğer bir ismiyle kültürlenmiş et) bilim insanlarını oldukça heyecanlandırsa da tüketicilerde çeşitli çekinceler yaratıyor. 3D baskıyla üretilen etler; hamburger, fileto ve kıyma gibi birçok çeşitle karşımıza çıkıyor. Hayvan hücrelerinden elde edilen etler, bitki bazlı olmadığı için vegan ya da vejeteryanlar için uygun olmuyor.
3D yazıcıyla et nasıl üretilir?
Sıradan üretimin aksine 3D tarayıcıyla et üretimi aklımıza ilk geldiği şekilde –3D yazıcıyı eve kurup üretim yapma– olmuyor. Bu et kültürün kökeni hayvanlara dayanıyor. 3D baskılı sığır eti, kontrollü bir laboratuvar ortamında bir inekten toplanan hayvan kas hücrelerinin ve yağ hücrelerinin gelişmesini içeren bir süreçten geçiyor.
İlk olarak, bir hayvandan miyoblast olarak da bilinen hayvan hücrelerinin örneği alınıyor. Bu hücreler, kas dokusunun yapı taşları olarak biliniyor. Toplanan hücreler; gerekli besinleri, büyüme faktörlerini ve hücre büyümesini ve replikasyonunu teşvik edecek koşulları sağlayan, besin açısından zengin bir ortama yerleştiriliyor.
Hücrelerin bir biyoreaktörde çoğalmasına ve çoğalmasına izin veriliyor. Bu sayede daha büyük miktarlarda kas hücresi oluşturuluyor. Bu adım et üretimi için yeterli hücrenin üretilmesi açısından oldukça önemli görülüyor. Bazı durumlarda, yapısal destek sağlamak ve kas hücrelerinin et benzeri bir yapıya doğru büyümesini yönlendirmek için bezelye veya soya proteinleri gibi yenilebilir malzemelerden yapılmış özel yapılar da kullanılabiliyor.
Kültürlenen doku istenilen dokuya ve olgunluğa ulaştığında hamburger, biftek veya kıyma gibi çeşitli formlara işleniyor. Bazı durumlarda ürünler basıldıktan sonra bir kuluçka makinesine girerek olgunlaşıp nihai kültür etine dönüşümünü tamamlar. Oluşan etin yapısı ne olursa olsun tüketilmeden önce pişirilmesi gerekiyor.
Neden 3D yazıcı ile et üretmek?
Her ne kadar insanlar şu an için bu ete uzak dursa da ilerleyen yıllarda birçok kişinin ister istemez bu etlere yöneleceği konuşuluyor. Yenilikçi üretim kültürüyle beraber çevresel, etik ve ekonomik açıdan olmak üzere birçok konuda önemli çözümler geliştiriliyor.
Geleneksel üretim yöntemleriyle hayvanların beslenmesi için otlaklar yok edilebiliyor. Bununla beraber işlenme sürecine bağlı olarak sera gazı ve karbon emisyonu gibi konularda da dünyamız olumsuz etkileniyor. 3D baskılı et; daha az kaynak gerektirme, daha az çevresel yük ve daha az atık ürettiği için öne çıkmayı başarıyor.
Nature dergisinde yapılan bir araştırma, önümüzdeki 30 yıl içinde küresel sığır eti tüketiminin yalnızca %20’sinin et yerine geçen bir ürünle değiştirilmesinin, ormansızlaşmayı ve bununla ilişkili karbon emisyonlarını %50 oranında azaltabileceğini ortaya çıkardı.
Geleneksel et üretimi, hayvanların sofraya gelene kadarki süreci için yiyecek, su, toprak ve zaman da dahil olmak üzere hayvan bakımı için büyük miktarda emek ve kaynak gibi birçok faktörün oluşmasını gerektiriyor. Bütün bunlara hayvan taşıma masrafları ve kesim maliyetleri de ekleniyor.
3D yazıcıyla et üretmek; tarım, yem, nakliye, işçilik ve kesim sürecinde milyarlarca dolarlık süreci ortadan kaldırma potansiyeli bulunuyor. Pazar araştırma şirketi ResearchAndMarkets‘e göre 2040 yılına kadar etlerin %60’ı laboratuvar ortamında yetiştirilecek. Bu tahminin ülkemizde daha ileri seneleri bulacağı tahmin ediliyor.